Google, efsane oyuncu Hulusi Kentmen'i unutmadı! İşte Hulusi Kentmen'in hayatı

Teknoloji devi Google, unutulmaz oyuncu Hulusi Kentmen'i unutmadı. Görkemli tiyatro ve sinema kariyeri ile hafızalardan asla silinmeyen usta oyuncu Hulusi Kentmen'in hayatı ve filmografisi hakkında tüm merak edilenleri bir araya getirdik.

Google, Yeşilçam efsanesi Hulusi Kentmen'i Doodle yaptı. Peki ya neden Hulusi Kentmen, Google'da Doodle oldu? Hulusi Kentmen'in hayatı ve diğer tüm ayrıntıları sizlere açıkladık.

Yeşilçam'da babacan tavrı ile bilinen günümüzde de ilgiyle izlenen Hulusi Kentmen'in vefatının üzerinden 29 yıl geçti. Yeşilçam'ın efsane oyuncusu Hulusi Kentmen bugün Google'a Doodle oldu. Peki Hulusi Kentmen neden doodle oldu? Hulusi Kentmen sosyal medyanın en çok merak edilen isimlerinden oldu. Hulusi Kentmen nereli? Hulusi Kentmen ne zaman öldü? Hulusi Kentmen'in oğlu, torunu aratılanlardan oldu...

Google, sanatçıları, bilim insanlarını ve diğer önemli kişileri doğum tarihinde veya vefat tarihinde Doodle yapmaktadır. Fakat usta sinema oyuncusu ve tiyatro sanatçısı Hulusi Kentmen'in doğum tarihi Ocak ayında ve vefat tarihi ise Aralık ayındadır.

Haliyle Yeşilçam'ın 'tonton amcası' Hulusi Kentmen'in 1 Kasım'da neden Doodle olduğu merak konusu oldu.

Sert görünümlü ama iyi yürekli ve genellikle de fabrikatör baba rolünde görürüz Hulusi Kentmen'i. Efsane oyuncunun hayatı da filmleri aratmıyor.

İşte 7'den 70'e Türk halkının gönüllerinin bir köşesinde hep var olan Google'a Doodle olan Hulusi Kentmen hakkında merak edilenler...

Zamanın Bulgaristan Krallığı'na bağlı Tırnova şehrinde 20 Ocak 1912'de doğan ve daha sonra ailesiyle Türkiye'ye göç eden Hulusi Kentmen, çocukluğunu İzmit Körfez'de geçirdi.

Deniz Astsubay Okulu'nda eğitim alan ve Deniz Kuvvetleri'nde denizaltıcı Astsubay olarak görev yapan Kentmen, bir müddet kara hizmetinde de bulundu ve askerlik görevini sürdürürken ilk kez vodvil türündeki "Hisse-i Şayia" oyunuyla sahneye çıktı.

Hulusi Kentmen, Ülkü Erakalın'a verdiği bir röportajında deniz tutkusunu şöyle anlattı: "Yavuz (Zırhlısı) yaralı, henüz tamir edilmemiş. Bütün ihtişamıyla İzmit'te yatardı. Biz o devirde ortaokula gidiyorduk. Aşağı yukarı sınıfın yarısı denizci olmaya heves ederdi. Deniz tutkusu öncelikle Körfez'de oturuşumuzdan geliyor. Ayrıca babamın bir sandalı vardı, onunla beraber balığa giderdim, ona yardım ederdim. Bahriyelilerin o afili kıyafetleri ve denizin yosun kokusu yok mu, o bambaşka bir şey."

YÖNETMENLİĞİNİ FERDİ TAYFUR'UN YAPTIĞI FİLMLE İLK KEZ KAMERA KARŞISINA GEÇTİ

Refika Kentmen ile 1938'de dünya evine giren sanatçı, Volkan isminde bir oğul, daha sonra da iki torun sahibi oldu.

Eşi, bir röportajında "Hulusi herkes tarafından çok sevilen, sayılan bir insandır. Herkes onu 'baba' diye sever. Ben de çok severim, 53 senemi vermişim, sevilmez mi?" diye bahsetti.

Emekliliğinin ardından kendisini sahnelere ve sinemaya veren Kentmen, halkevlerinde, Ses Tiyatrosu'nda ve Şehir Tiyatroları'nda sahneye çıktı.

Kentmen, ilk kez 1942'de bir filmde kamera karşısına geçerken, seslendirme sanatçısı olarak da bilinen Ferdi Tayfur'un yönetmen koltuğunda yer aldığı ve İhsan İpekçi'nin senaryosunu yazdığı "Senede Bir Gün" filmiyle yükselişi yakaladı. Daha sonra bu filmleri 1948'de "İstiklal Madalyası", 1949'da "Şehitler Kalesi", 1950'de "Estergon Kalesi" ve "Züfikar'ın Gölgesinde", 1951'de "Barbaros Hayrettin Paşa" filmleri takip etti.

Daha sonra bu filmleri 1948'de "İstiklal Madalyası", 1949'da "Şehitler Kalesi", 1950'de "Estergon Kalesi" ve "Züfikar'ın Gölgesinde", 1951'de "Barbaros Hayrettin Paşa" filmleri takip etti.

"TİPİM KÖTÜ ADAMA MÜSAİT DEĞİL"

"Hulusi Kentmen Tiyatro Topluluğu" ile turnelere çıkıp birçok yerde oyun sahneleyen sanatçı, 1942-1988 arasına 500'e yakın film sığdırdı.Filmlerinde onun karakterine karakter katan babacan seslerin sahipleri ise seslendirme sanatçıları Kemal Ergüvenç ve Rıza Tüzün oldu.

Kentmen, komiser, esnaf, hakim ve fabrikatör rollerinin aranan yüzü olurken, kariyeri boyunca Adile Naşit, Münir Özkul, Kemal Sunal ve Tarık Akan gibi isimlerle birçok filmde kamera karşısına geçti.

İyi filmin iyi senaryo ile mümkün olacağını savunan Kentmen, neden "iyi" rollerde yer aldığını bir röportajında, "Hem komediye hem drama uyum sağlayabiliyorum, yalnız kötü adam oynayamıyorum. Çünkü tipim kötü adama müsait değil. Bir defa oynamaya kalktım, bir şeye benzemedi." sözleriyle açıkladı.

Sunay Akın, Hulusi Kentmen'le ilgili lise yıllarından hatırladığı bir anısından "Önce Çocuklar ve Kadınlar" kitabında şu şekilde bahsetti:

"Sert görünümlü ama iyi yürekli ve genellikle de fabrikatör baba rolünde görürüz onu. Hulusi Kentmen'den söz ediyoruz tabii ki!.. Bu arada, kendimize bir 'torpil' geçelim ve son sınıfı okuduğum Koşuyolu Kazım İşmen Lisesi'nden eve dönerken, Kadıköy otobüsünde Hulusi Kentmen'le sık sık karşılaşıp sinema sohbetlerine daldığımı da bir martı gibi periskopun üstüne konduralım."

20 ARALIK 1993'TE VEFAT ETTİ

Pala bıyıkları kadar tatlı sert ve babacan yapısıyla seyircinin gönlünü kazanan Hulusi Kentmen, 1978'de "Yorgun Savaşçı" ve 1985'te "Acımak" dizilerinde de rol aldı.

Aynı zamanda keman sanatçısı olan ve fotoğrafçılıkla da yakından ilgilenen oyuncu, 20 Aralık 1993'te böbrek yetmezliği sebebiyle vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

Hulusi Kentmen'in rol aldığı bazı filmler şöyle:

"Paranın gücü", "Acı Su", "Donanmanın Gülü", "Şabancık", "Taşı Toprağı Altın Şehir", "Ah Bu Ne Dünya", "Bıktım Her Gün Ölmekten", "Meraklı Köfteci", "Ah Bu Gençlik", "Minik Cadı", "Ateş Böceği", "Ah Nerede", "Üçkağıtçılar", "Baba Bizi Eversene", "Kara Murat Ölüm Emri", "Yumurcak", "Uyanık Kardeşler", "Yalancı Yarim", "Vurgun", "Keloğlan ile Cankız", "Öksüzler", "Sev Kardeşim", "Yumurcağın Tatlı Rüyaları", "Ali Baba Kırk Haramiler", "Sezercik Yavrum Benim", "Ayşecik Yuvanın Bekçileri", "Bir Katil Sevdim", "Denizciler Geliyor", "Sevgili Öğretmenim", "Şoförün Kızı", "Çanakkale Aslanları", "Kendini Arayan Adam", "Gönül Avcısı", "Sevimli Haydut", "Vatan Uğruna", "Meçhul Kahramanlar", "Efelerin Efesi", "İstiklal Madalyası".

Efsane oyuncu Hulusi Kentmen'in bilinmeyenlerini torunu Melek Kentmen yazdı. Melek Kentmen dedesi için "Her şeyin göze hitap edenini severdi. Küsmesi meşhurdu. Hayatta bildiği ve çok önemsediği tek şey çalışmaktı." demişti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberler Haberleri